Hüseyin Avni Kabadayı Evi Restorasyon Projesi ve Uygulaması – Alsancak/İZMİR

Hüseyin Avni Kabadayı Evi Restorasyon Projesi ve Uygulaması – Alsancak/İZMİR2016-06-19T22:45:34+00:00

Project Description

          Hüseyin Avni Kabadayı Evi Restorasyon Projesi ve Uygulaması, 2003 Yılı İzmir Büyükşehir Belediyesi Esaslı Onarım Dalında Tarihe Saygı Ödülü Almıştır.

        XIX uncu Yüzyıl İzmir tarihi için çok hareketlidir. Osmanlı İmparatorluğundaki ilk tren yolunun İzmir’de hizmete girmesi, Gediz Nehrinin mecrasının değiştirilerek körfezin dolmaktan kurtarılması, rıhtımın inşa edilmesi, yeni yollar yapılması, itfaiye kurulması, özel gazetelerin çıkmaya başlaması bu yüzyıla rastlar. İzmir’in en büyük gelir kaynağı rıhtımdı, İzmir limanı 1868 yılında kurulmaya başlandı.

           Bu yüzyılda zayıflayan Osmanlı merkezi otoritesi ve güçlenen Levanten ekonominin etkisi ve ticari sonucu Osmanlılar Avrupalılara büyük tolerans gösterdiklerinden ticaret ve sanayi, iyice Levantenlerin elindeydi. Bu bağlamda İzmir’in çeşitli yerlerinde mülk edinme hakkına sahip Avrupalılar özellikle rıhtım ve limana yakınlığı sebebiyle Mesudiye Mahallesinin de (Punta) benzer sitillerde evler yaptırmışlardır.

          Dış cephe süslemeleri ve içindeki ihtişama bakarak ancak böylesi bir ekonomik zenginlik ürünü olabilecek yapının bu devirde inşa edilebileceğini söyleyebiliriz. Yapının kim ya da kimin tarafından yaptırıldığına ait bir kayda rastlanılmamıştır. Batı cephesi üst kattaki üçgen alınlıkta bulunan ’’1896’’ tarihini yapının yapım tarihi olarak kabul edecek olursak yaklaşık 120 yaşında olduğunu söyleyebiliriz. Cumhuriyet devri başında mübadeleler sonucu değişen sosyal strüktür kenti etkiler. Yapıların büyük bir kısmı ayni ekonomik güce sahip olmayan mübadillere verilir. Cumhuriyetin ilk yıllarında Drama dan gelen bir Türk aile tarafından kullanılmaya başlayan yapı 1940 yılında Eczacı Ahmet Lütfü bey tarafından satın alınmıştır.

        Yapı, geçirdiği yangın öncesi son on yıla kadar konut ve dükkan olarak kullanılmaktaydı. Alsancakta nadiren rastlanılan dört katlı, üç evden biri olan yapının zemin ve üzeri iki katlı bir işyerini oluşturur, batı cephesinden bir vitrine ve girişe sahip olan dükkan, yangın öncesine kadar eczane ve laboratuvar olarak kullanılmaktaydı. Tipik Alsancak evlerinde sık rastlanan  dövme demir bir kapıyla ulaşılan küçük bir mekanda üst kata ulaşan ahşap bir merdiven vardır. Merdiven tamamen yanmış olup üst kata ulaşım bu mekandan mümkün değildi.

           Yapının restorasyonu gerçekleştirilerek kafe olarak kullanılmaktadır.